DARBE DOSYALARINDA ATEŞLİ SİLAH KULLANIMI SORUNSALI
“Yargıçın görevi olayınyalnız kanıtlarını değil,
hangi koşullar altında geçtiği de göz önünde tutmaktır.”
OVIDIUS
GİRİŞ
Bu çalışmanın yapılma amacı, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra açılan davalarda, teknik araştırma ve soruşturma usullerinin belli olmasına ve teknolojik gelişmelerin adli işlemlerde son derece yaygın bir biçimde kullanılır durumda bulunmasına rağmen; özellikle şehit ve gazilerin olduğu yargılama dosyalarında bu teknik araştırmalara neredeyse hiç başvurulmaksızın,olay anında, olay yerinde bulunan ve bir şekilde havaya dahi olsun ateş etmiştüm askerlerin kasten insan öldürme ve yaralama suçlarından sorumlu tutulmalarındaki yanlışlığı ortaya koymaktır. Bu toptancı yaklaşımla, teknolojik ve teknik olarak hangi silahtan atılan kurşunla kimin yaralandığı ya da şehit olduğu hususunun belirlenebilir olmasına rağmen, bu bilimsel yöntemlere başvurulmaksızın masum insanların dahi çok ciddi cezalar almasına duyulan vicdani bir sorumluluk, bu çalışmaya yapmaya iten manevi etkendir. Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin gerçek faillerinin cezalandırılırken, bu eylemlere karışmamış masum kişilerin müsnet suçlardan ayrık tutulması yargılamaların temel amacı olması gerekirken; elinde silah olan ancak bu kişilere ateş etmediğini haykıran ve bunun açığa çıkması için beyhude çırpınan herkesin sorgusuz sualsiz akan kanlardan sorumlu tutulmasını vicdan sahibi kişilerin kabullenemeyeceğini bilerek, bir hukuk insanı olarak tarihe not düşmek adına bu yazı kaleme alınmış bulunmaktadır.
Ateşli silah yaralanmalarında, olayın oluş şekli ve kaynağı açısından; atışın hangi yön ve seviyeden yapıldığı, yaranın hangi zamanda ve hangi silahtan sadırolduğu, meydana gelen yaranın niteliği ile atış yapılan silah/silahların teknik özelliklerinin tespiti büyük önem arz etmektedir. Bu noktada mermi çekirdeğini tutan kovanın türü, çekirdeği ateşleyen iğnenin kovanda bıraktığı izler,yaralanan kişinin elbiselerinde bulunan barut izleri, mermi çekirdeğinin vücuda giriş-çıkış delikleri, vuruş halkası, merminin vücuda giriş-çıkış yönü vevücutta izlediği seyir gibi, yaralanmayı oluşturan mermi çekirdeğinin, vücudagirip/terk edip durdukları ana kadar meydana getirdiği pek çok etki incelenerek, atışın yapıldığı silah türü, atış mesafesi, belli koşullarda atış yönü ve birden fazla silah varsa hangi silahtan atış yapıldığı ya da hangi atışın önce yapıldığı bilimsel ve teknik incelemelerle belirlenebilmektedir. Bu konuda ateşli silahları ve mermi çekirdeklerinin hareketini inceleyen balistik bilimi, adli soruşturma ve kovuşturmalarda atış yapılan silahın ve onu tutan failin tespiti bağlamında büyük ilerlemeler kaydetmiş ve %100’e yakın tespitler yaparak adaletin tesisi için büyük yararı olmuştur.
Birateşli silah yaralanması olayına müdahale edildiğinde değerlendirme dört yönlü olmalıdır. Bunlar:
Ø Yaralananya da ölen kişinin muayenesi,
Ø Elegeçirilen silah, mermi çekirdeği, kovan, şarjör gibi ateşli silaha ait unsurların usulüne uygun olarak Olay Yeri İnceleme Ekibi tarafından haritalandırılarak delil olarak depolanması veincelenmesi,
Ø Ateşetme ihtimali olan kişiler üzerinde yapılacak inceleme/örnek alma işlemleri,
Ø Olayyerine ilişkin hava durumunu, fail-mağdurun konumunu, olayın meydana geldiği yeri gösteren krokilendirme, fotoğraflama ve keşif işlemleridir.
Bu belirtilen inceleme ve araştırmalar yapılmadan, bir yaralının ya da ölenin;belirlenen fail/faillerden hangisi tarafından yapılan atışla vurulduğunun tespiti mümkün değildir. Bunlar yapılmadan ulaşılacak sonuç bir tahmin ya da varsayımdan öte gitmeyecek olup, hiçbir surette adaletin tesisine faydası olmayacak bir yaklaşım tarzıdır.
1. Yaralınınya da Maktulun Adli Muayenesi
Tespit çalışmalarında, ateşli silah yaralanmalarında Adli Tıp açısından araştırılmasında dikkat edilecek hususları kısaca açıklamak gerekirse:
· Yaralıya ya da maktule ait elbiseler dikkatleçıkarılmalı ve kontrol edilmelidir. Mesafe belirleme ve failin konumunun tespitinde en önemliinceleme materyallerinden biri de kişinin olay esnasında üzerinde bulunan elbiseleri olduğundan; bunların doğallığını bozacak herhangi bir işleme tabi tutulmadan,incelenmesinin yapılacağı birime iletilmesi gerekmektedir. Bunun için,elbiseler kanlı ve nemli ise kurutulmalı, üzerinde mermi çekirdeği vb metal parçaları aranmalı ve mevcut haliyle koruma altına alınarak balistik laboratuarına gönderilmelidir. Bu giysilerden kalan atış artıkları, barut izleri,kimyasal artıklar, elbiselerde meydana gelen yanma vb atış etkileri, mermi çekirdeğinin giriş ve çıkış deliklerinin bulunduğu elbise parçasının fiziksel durumu bizler için; atışın mesafesi, açısı, kullanılan silahın türü ve atışın şiddeti noktasında kati bilgiler vereceğinden, olası faillerin belirlenmesinde oldukça aydınlatıcı bir delil olacaktır.
· Yaralanan ya da ölen kişinin bedeni, ateşli silah yaralanması olaylarının aydınlatılmasında en önemli delildir. Usulüne uygunşekilde beden, elbiselerinden arındırıldıktan sonra vücut üzerinde ayrıntılıbir inceleme yapılması gerekmektedir. Zira koltukaltı, saçlı deri, meme altı,kulak arkası gibi yerlerden mermi girişi olması halinde, bazı durumlarda buyaralar gözden kaçabilmekte, geç fark edilmesi durumunda da delil elde etme zorlaşmaktadır. Öncelikli olarak barut artığı için örnek alınmadan vücut yıkanmamalıdır.Devamında yara üzerinde gözle görülen elbise parçası gibi yabancı cisimler uzaklaştırılmalı vedelil olarak saklanmalıdır. Mermi giriş çıkış deliklerinin çapları ölçülmeli,vücutta bulundukları yerler belirlenmeli, birden fazla giriş çıkış deliği varsabunlardan hangisinin ölümcül olduğu, hangisinin daha önce ya da sonra olduğu tespit edilmeli, röntgen çekilerek vücutta mermi/mermi parçası kalıp kalmadığı belirlenmeli ve tomografi gibi tıbbi görüntüleme cihazlarıyla merminin vücutta yarattığı deforme ve izlediği seyir ortaya konulmalıdır.
· Özellikle merminin giriş deliklerinde, atış yapılan silahla ilgili olarak namludan kaynaklı yağ, pas gibi artıkların iz bıraktığı ve vuruşhalkası oluştuğu bilindiğinden, bu izlerin değerlendirilmesi silah hakkında bize önemli ipucu verebilecektir.
· Maktulün bedeninin dış muayenesi yapıldıktan sonra, bedenüzerinde mutlaka otopsi yapılarak vücut içerisinde bulunan delillerin de eldeedilmesi sağlanmalıdır. Hangi iç organlarının, hangi parçalarının, hangi yönlü olarak hasar gördüğü, ölüm zamanının ve kesin ölüm nedeninin vücut üzerinde tespiti cihetine gidilmelidir.
· Ayrıca maktul ya da yaralının olay yerinde olmadığı gibiiddialar söz konusuysa; Bu kişinin cep telefonu sinyal bilgileri değerlendirilmeli ve gerekirse tanık beyanına başvurulmalıdır.
· Maktulün üzerinde kimlik belgesi bulunmaması halinde, teşhis suretiyle kimlik tespiti mutlaka yaptırılmalıdır.
Yaralı ya da maktulün bedeni üzerindeyapılan tüm bu araştırmaların çözmeyi hedeflediği dört soru vardır. Bunlar:
v Yaralanma silahtan mıkaynaklanmıştır? Silah ne tür bir ateşli silahtır?
v Yaralanma ya da ölüm olayıhangi mermilerin bıraktığı hasar sonucu meydana gelmiştir? Kişi intihar mıetmiş, kendi kendini mi yaralamış yoksa başkaları tarafından mı yaralanmıştır?
v Yaralanma ya da ölüm hangi mesafeden yapılan atış neticesinde oluşmuştur?
v Yaralanma ya da ölümün zamanınedir? Hastaneye getirildiğinde genel durumu nasıldı?
v Yaralı ya da maktul olayanında olay yerinde midir?
2. Ele Geçirilen Silah, Mermi Çekirdeği, Kovan, Şarjör gibi Ateşli Silaha Ait Unsurların Usulüne Uygun Olarak Olay Yeri İnceleme Ekibi Tarafından Haritalandırılarak Delil Olarak Depolanması ve İncelenmesi
Ateşlisilahların çalışma sistemleri, bıraktıkları artıklar, hedef üzerindeki etkileri bakımından birbirlerine çok benzemekle birlikte; her silah ve atılan mermi çekirdeği bilimsel olarak incelendiğinde aslında diğer silahlardan ayırt edici birçok izi, bu malzemeler üzerinde bulmak mümkündür. Açıklamak gerekirse; atış sonucunda ateşleme iğnesi kapsüle darbe yapar, barut gazının etkisi ile kovan geriye gelir iğne tablasının izleri kovan alt tablasında kalır, otomatik silahlarda ateşlemeyle birlikte geriye gelen kovanın silahtan dışarıya atılmadan önce çarptığı çıkarıcı nedeniyle kovan üzerinde iz oluşur. Mermi çekirdeği ise önce kovanı sonra namluyu terk eder ve böylece üzerinde namludan kaynaklanan yiv-set izleri oluşmaktadır. Mermi çekirdeği ve kovan üzerinde yapılacak balistik incelemeler sonucunda, bu oluşan izlerden hareketle ölüme ya da yaralanmaya neden olan silahı tespit etmek artık çok kolay birişlemdir. Bu izlerin tespit edilip, doğru sonuca ulaşabilmek için yapılması gerekenleri kısaca sıralayacak olursak;
· Öncelikle olay yeri inceleme ekibitarafından, olay yerinde bulunan silahlar ve kovanlar bulundukları konumlarkroki/harita üzerine işlenmek suretiyle, çıplak elle temas etmeyecek şekilde alınıp delil poşetine konulmalıdır.
· Ele geçirilen silahlar üzerinde parmak izi tespit çalışması yapılmalıdır.
· Bu silahın/silahların emniyetinin açık ve çalışır durumda olup olmadığı, namlusunun sıcak olup olmadığı, şarjörlerinin dolu olup olmadığı, kaç el ateş edildiği, silahın mümkünse kime ait olduğu, ruhsatı vb evraklarının bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir.
· Olay yerinde bulunan tanıklar dinlenmeli ve varsa güvenlik/MOBESE kamera görüntüleri izlenerek atış/atışların hangi yönden geldiği tespit edilmelidir.
· Ele geçirilen silah, mermi, şarjör, kovan gibi materyaller uzmanlık raporu düzenlenmesi için kriminal laboratuvara gönderilmelidir.
· Olay yerinde duvar, ağaç gövdesigibi yerlerde saplanmış mermi çekirdeği girişleri varsa, bunlar da delil olarak alınmalı ve üzerlerinde inceleme yapılarak, ölüm ya da yaralanmaya neden olan mermilerin geliş yönleri belirlenmelidir.
Silah ve diğer malzemeler üzerinde yapılan incelemelerin çözmeyi hedeflediği dört soru vardır. Bunlar,
v Olayda hangi tür silah ya da silahlar kullanılmıştır? Bu silahların teknik özellikleri nelerdir?Hangi silahlar ile hangi noktalardan, hangi maktul/yaralının bulunduğu bölge/bölgelere atış yapılmıştır?
v Ele geçirilen silah ya da silahlar çalışır durumda mıdır? Atış kabiliyeti var mıdır? Hangi tür mermiler bu silah/silahlar tarafından atılabilmektedir?
v Yaralı ya da maktulden alınan çekirdek ya da çekirdek parçaları, bu silah/silahlardan hangisi bakımından uyum göstermektedir? Silah ve mermi uyumu hangi bakımlardan benzerlik göstermektedir?
v Olaydan birden çok ve farklı türlerde silahlar kullanılmışsa, mevcut ateşli silah yaralarının bu silah türlerinden hangisiyle oluşup hangisiyle oluşamayacağıdır.
3. Ateş Etme İhtimali Olan Kişi/Kişiler Üzerinde Yapılacak İnceleme/Örnek Alma İşlemleri
Bir ateşli silahla ateş edildiğinde, namlunun ağzından mermi çekirdeği, saçma tanesi gibi cisimlerle beraber barut gazları, alev, duman, yanmamış barut taneleri, metal partikülleri, otomatik-yarı otomatik silahlarda kovan çıkartma deliğinden kovan ve av tüfeklerinde ise tapa ve kapak gibi ürünler çıkar. Bunların hepsi belirli mesafelere kadar gidebilir. Bu ürünlerin bazıları gözle görülebilirken bazıları özel görüntüleme cihazlarıyla görüntülenebilmektedir. Silahın tipi, çapı, kapsülün yapısı, barutun yapısı, atış sonrası faaliyetler, kişinin hangi elini kullandığı, ortamın fiziksel durumu, atışın çıplak elle yapılıp yapılmadığı gibi faktörler atış artıklarının miktarını arttırır ya da tamamenortadan kaldırır. Bir ateşli silah yaralaması olayında toplanması gereken enönemli delillerden biri de muhtemel failler üzerinde yapılacak incelemeler ilebu atış artıklarının tespitine çalışmaktır. Bu bağlamda,
· Failin öncelikli olarak svapları alınmalıdır.
· Muhtemel fail/faillerin parmak izleri alınarak, silahlardan elegeçirilecek parmak izleri ile kıyaslanmalıdır. Ayrıca fail/faillerin sağlak –solak olduğu netleştirilmelidir.
· Silah ruhsatı olan faillerin, ruhsat bilgileri ve ait olduğu silah kontrol edilmelidir.
· Atış artıkları rüzgar ve yağmurun etkisiyle temizlenebileceğinden, atışanına dair havanın durumu da mutlaka not edilmeli, gerekirse Meteoroloji Bölge İstasyonlarından o bölgeye dair havanın durumu sorulmalıdır.
· Olay yerinde olmadığını iddia eden failler bakımından kullandıkları cep telefonunun HTS raporları alınıp, baz istasyon bilgileri analizi yaptırılmalıdır.
· Kıyafetler üzerinde atış artıklarının tespiti için çalışma yapılmalıdır.
· Namludan çıkan barut gazı ve alev, bazı ateşli silahlarda tutan eli vekullanıcının yüzünü yakıp izler bırakacağından; atış sonucu oluşan bu izlerin tespiti bakımından fail/faillerin özellikle el ve yüz bölgelerinde adli muayene işlemi yaptırılmalıdır.
Ateşetme ihtimali olan kişiler üzerinde yapılacak bu çalışmaların çözmeyi hedeflediği 3 soru vardır. Bunlar;
v Fail/faillerden hangileri olay anında olay yerindedir? Bu kişilerden hangileri silaha sahiptir?Hangileri ateş etmiştir?
v Fail/Faillerin kullandıkları silahın türü nedir? Tahrip gücü bakımından niteliği nedir?
v Tespit edilen muhtemel faillerin, mağdur ya da maktul ile bağlantısı nedir?
4. Olay Yerine İlişkin Hava Durumunu, Fail-Mağdurun Konumunu, Olayın Meydana Geldiği Yeri ve Zamanı Gösteren Krokilendirme, Fotoğraflama İşlemleri
Ateşli silahların kullanıldığı bir olaya müdahale edildiğinde, yapılacak işlemler arasındaki en önemlisi; olay yerinin, olayın oluş anındaki haliyle adeta resmedilmesi, yani yargılamayı yapacak mahkemenin hayal dünyasında neredeyse birebir canlandırılabilmesini sağlamaktır. Bu bağlamda;
· Resimli ve planlı OlayYeri Görgü ve Tespit Tutanakları hazırlanmalıdır. Bu tutanaklarda ve basitkrokilerde; olay yerinde ele geçen tüm materyallerin yeri, yapılan araştırmalara göre fail ve mağdurun konumları, havanın durumu, olay saati, olayın meydana geldiği yer ve yönler gösterilmelidir.
· Teknik imkânların varlığıhalinde, olay yerinin müdahale edildiği andaki halinin ayrıntılı fotoğraflamave video çekim işlemleri de yapılıp, gereken deliller toplandıktan sonra ancak olay yerinin temizlenmesi, düzenlenmesi işlemleri yapılmalıdır.
· Bu işlemler bitene kadar gerekirse olay mahalli güvenlik şeridiyle çevrelenmeli, ulaşıma kapatılmalı, kapalı bir mekânsa mühürlenmeli, resmi görevliler dışındakilerin giriş- çıkışı yasaklanmalı, havanın durumuna göre olay yerinin üstü branda vb malzemeler ile kapatılmalıdır.
· Olay yerine müdahale edecek kişiler özel kıyafetler ve lateks eldivenler kullanmalı, olay yerinde elegeçirilecek materyallere çıplak elle kesinlikle temas edilmemelidir.
· Eğer olay yerinde EXolmuş kişiler varsa, bunların basit muayeneleri gelen profesyonel sağlık ekibi tarafından yapılmalı, cesetlerin pozisyonları zemine çıkarılmalı, savcı kontrolü yapılana kadar cesetler bulundukları yerlerden kaldırılmamalıdır.
· Olay yerinde ele geçirilen her eşya numaratörler ile numaralanmalı, ölçümleri ve mesafe tayinleri yön tespitleriyle beraber yapılmalıdır.
· Olay yerini gören güvenlik kameralarına usulüne uygun olarak el konulmalı ve olay anına dairgereken görüntü çıktıları alınıp dosyaya eklenmelidir.
Olay yerinde yapılacak bu çalışma bizlere aşağıdaki 4 sorunun cevabını verecektir.
v Olay anında hava nasıldı? Ortam karanlık mı aydınlık mıydı?
v Olay yerinde kaç kişi vardı? Ele geçirilen materyaller olay yerinin neresindeydi?Maktul/yaralı ve fail/faillerin konumu nasıldı?
v Olay yerinin olay anındaki mevcut hali nasıldı? Maktul-fail hangi konumlarda bulunmaktaydı?
v Olay yerinde hangi yönlerde ateş edilmiştir?
5. SONUÇ
En basitinden en karmaşığına, ateşli silahların kullanıldığı yaralama ve ölüm olaylarında yukarıda belirttiğimiz işlemler gerçek faile ve olayda kullanılan ateşli silaha ulaşılana kadar adım adım tatbik edilmelidir. Zira bir olayda tespit edilen silah olayda kullanılan gerçek silah olmasına rağmen; bu silahı tutan elin de gerçek faile ait olması ve silahtan atılan mermi ile de birinin gerçekten yaralanmış ya da ölmüş olması gerekir. “Fail-silah-mermi-yara-yaralı/maktul-yer-zaman” silsilesinin tam olarak oluşmadığı bir olayda, şüpheli ya da şüpheli şahıslara ceza vermek “şüpheden sanık yararlanır” evrensel ilkesinin ihlali anlamına gelecektir. Fail-olay-delil eşleştirmesinin tam olarak ortaya konulmadığı dosyalarda yapılacak yargılamalarda; ceza verme cihetine gidilmesi, ne mağdur ne de fail bakımından adaletin tecelli ettiği anlamına gelmeyeceği gibi, masum bir insanın cezalandırılması halinde bir olaydan yargı organı eliyle iki mağduriyet çıkarılması sonucuna neden olacaktır.
Günümüzde özellikle 15 Temmuz darbe yargılamalarında, şehit ve gazilerin bulunduğu dosyalarda, yukarıda belirtilen araştırmaların sadece bir kısmı yapılmakta, neyazık ki büyük bir kısmı ise adli görevliler tarafından yerine getirilmemektedir. Yargılamaların yapıldığı mahkemeler tarafından da, savunmanın ısrarlı taleplerine rağmen ölüm ve yaralanmalara neden olan gerçek faillerin tespiti için talep edilen yukarıda belirttiğimiz araştırma ve incelemeler yapılmadan, salt iddia makamının beyanlarına dayanarak hüküm kurulup çok ağır cezalar verilmektedir. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. Ceza yargılamasında mahkûmiyet, bir olasılığa değil her türlü şüpheden uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Ceza hükmü kurmanın demokratik bir hukuk devletinde başka bir yolu bulunmamaktadır. Adli hataların önüne geçilebilmesinin bundan başka bir yolu da yoktur… Türk yargısının içine düştüğü hatalar zincirinden kurtulması, gerçek suçluların açığa çıkarılması ve birçok masum insanın, adli hataların kurbanı olmasının önüne geçilebilmesi ümidiyle…
F. VİLDAN YİRMİBEŞOĞLU